Monday, January 18, 2016

DESUGGESTOPEDIA


Bu metot (Celce – Murcia’nın isimlendirmesiyle Affective-Humanistic Approach)öğrenci duygularını ön planda tutar. Metodun yaratıcısı Georgi Lozanov’dur. Öğrenmeyi psikolojik durumumuz etkiler. Başarısızlık korkumuz bize sınır yaratır. Zihinsel yeteneklerimizin sadece 5-10 % kullandığımız için sınırları tekrar tekrar ilerletmeye çaba göstermeliyiz. Bu metodun amacı öğrenci duygularını iyileştirerek korkudan uzaklaştırmak ve öğrenmenin önündeki engelleri azaltmaktır. Mesela zihni sanat çalışmalarıyla uyarmak bu konuda işe yarayabilir.

GÖZLEM VE PRENSIPLER
1. Sınıf rengarenk ve aydınlıktır. Hoş bir ortamda eğitim kolaylaşır.
2. Posterler arasında bazı dilbilgisi yapıları bulunmaktadır. Öğrenciler dikkatleri dolaylı yoldan olsa da çevrelerinde sunulan her şeyden öğrenebilirler. (Peripheral – Çevresel Learning).
3. Öğretmen kendinden emin, tereddüt etmeden konuşur. Öğrenciler öğretmenin otoritesine güvenir ve saygı duyarlarsa daha kolay öğrenirler.
4. Öğretmen öğrencilere hedef dili öğrenmenin kolay ve zevkli olacağı izlenimini verir. Öğretmen öğrenmenin önündeki psikolojik engelleri kaldırmaya uğraşmalıdır. Bu çabaya “desuggest” denir.
5. Öğrenciler yeni ad ve kimlik seçerler. Bu şekilde öğrenciler daha güvende ve kendilerini ifadede açık hissederler. Farklı bir insanın performansını yansıttıkları zaman daha az çekingen olurlar.
6. Öğrenciler kendilerini öğretmene tanıştırırlar. Öğrencilerin öğrendiği diyalog hemen kullanabilecekleri dili içerir.
7. Melodi çalarken şarkı söylerler. Şarkılar konuşma kaslarını serbest bırakmada ve olumlu duygular hissettirmede kullanışlıdır.
8. Öğretmen uzun bir bildiri dağıtır. Yazının başlığı “to want to is to be able to”dur. Öğretmen öğrenme durumuna dolaylı pozitif fikirler sunmalıdır. Yapılabileceklerin sınırı yoktur.
9. Öğretmen kısaca bildiride anlatılan Ingiliz dilbilgisi ve kelime bilgisinden bahseder. Öğretmen dilbilgisi ve kelime bilgisini üzerinde çok fazla durmadan açıklamalıdır. Bu açıklamalar bildiride öğrencilerin kolayca bulması için farklı yazı şeklinde olur. Yazının bütünü ve parçaları arasındaki etkileşim önemlidir.
10. Pasajın her yerinde klasik resimler yer almaktadır. Güzel sanatlar öğrenciler için olumlu fikirler üretir.
11. Sayfaların sol kısmı hedef dilde, sağ kısmı ana dilde hazırlanmıştır. Anlamı çeviri yaparak en açık şekilde ifade edebiliriz.
12. Öğretmen bir melodi eşliğinde yazıyı okur. Sesini müziğin ritmine ve konuşma şekline uydurur. Iletişim 2 safhada yer alır. Birinde dilsel mesaj şifrelenir. Diğerleri ise dilsel mesajı etkileyen faktörlerdir. Müzik bu faktörlerden biridir ve öğrenciye öğrenmenin kolaylığını ve hoşluğunu ifade eder. Bilinç hali ve bilinç altında olan bütünlük ile öğrenme sınırı artar.
13. Ayı pasajı öğretmen farklı bir müzik ile tekrar okur. Bu psikolojik engelleri yıkmanın ve öğrenme potansiyelini açığa vurmanın bir yoludur.
14. Ödev olarak öğrenciler pasajı gece ve sabah tekrar okurlar. Bu zamanlarda (yatarken ve kalkarken) bilinçaltı ve bilinç hali arasındaki uzaklığın en azaldığı anlar olduğundan öğrenme daha kolay gerçekleşir.
15. Öğretmen, öğrencilere farklı karakterleri canlandırmaları için şapkalar verir. Öğrenciler diyalogu canlandırırlar. Rolü canlandırma öğrenmede eğlenceli bir yol sağlar. Hayaller öğrenme engellerini azaltır.
16. Öğretmen rolün seslendirilmesine duygularında katılmasını ister. Güzel sanatlar bilinç altına hitap eder bu nedenle mümkün olduğu kadar öğrenim sürecine katılmalıdır.
17. Öğretmen bazı soru-cevap, tekrarlama, çeviri gibi aktiviteler gösterir. Öğretmen, öğrencilerin aldıkları bilgileri aktif olarak kullanmalarına yardımcı olmalıdır. Bu aktiviteler tekrarlamayı mümkün olduğu kadar azaltacak şekilde çeşitli olmalıdır. Yenilikler kazanmayı kolaylaştırır.
18. Bir çocuk şarkısı öğretilir. Dilsel bilgiyi müzik ve hareketler destekler. Çocukça bir ortam öğrenmeyi kolaylaştırır. Öğretmene güvenleri bu ortamı daha kolay oluşturmalarını sağlar.
19. Öğretmen ve öğrenciler soru-cevap oyunu oynarlar. Böylelikle öğrencinin dikkati direk dilbilgisi formlarına değil, dilin kullanımına yönelir. Öğrenme eğlenceli olmalıdır.
20. Öğrenci hatalarını öğretmen yumuşak bir sesle düzeltir. Hatalar direk olarak veya yüzleştirme biçiminde değil nazikçe düzeltilmelidir.


PRENSIPLER
1.”Desuggestopedia” metodu kullanan öğretmenin amacı nedir?
Öğretmenin amacı öğrencilerin hedef dilde günlük konuşma kullanımını öğrenmeleridir. Bunun için öğrencilerin zihinsel güçleri açığa vurulmalıdır. Bu da öğrenmenin önündeki psikolojik engellerin kalkmasıyla ve beynin yakın-bilinç bölümünü çalıştırıcı aktivitelerle mümkün olur.
2. Öğretmenin rolü nedir? Öğrencilerin rolü nedir?
Öğretmen sınıftaki otoritedir. Öğrenciler ona saygı duymalı ve güvenmelidir. Güven duyulan kaynaktan bilgi daha kolay alınır. Öğrenciler kendilerini daha emin hissederler, daha az çekingen olur ve öğrenimi kendiliğinden çabaya gerek kalmadan gerçekleştirirler.
3. Öğretme-öğrenme sürecinin kendine has özellikleri nelerdir?
Öğrencilerin çevresel (peripheral) öğrenmelerinden yararlanmak için posterler hoş renkli ortamlar hazırlanır. Çevrede yenilik hissini yaratmak için posterler her hafta değiştirilir.
Öğrenciler yeni isim ve meslek seçerler ve kurs boyunca bu yeni kişiliğe bir özgeçmiş yaratırlar.
Öğrencilere verilen bildiri uzun diyaloglar (800 kelime) içerir. Diyalogların yanında ana dilde çevirisi vardır. Ayrıca dilbilgisi ve kelime bilgisi üzerine farklı yazım şekillerinde notlar vardır.
Öğretmen diyalogu, birinci ana ibareyi içeren (receptive phrase) iki farklı dinleti halinde sunar. Birinci dinletide (active concert), öğretmen sesini müziğin ritim ve tonuna uydurarak diyalogu okur. Bu yolla öğrencilerin beyinlerin tamamı aktif olur. Öğrenciler bildiriden takip ederler ve çevirisini incelerler. Ikinci dinletide (passive concert) ise öğretmen normal sesle diyalogu okur. Ödev olarak da öğrenciler yatmadan önce ve sabah kalktıklarında diyalogu okuyacaklardır.
Ikinci ana ibare ise (activation phrase) yeni konuda öğrencilere kolaylık kazandıracak rol oynama, oyunlar, şarkılar, soru-cevap gibi alıştırma çalışmalarıdır.
4. Öğretmen-Öğrenci ve Öğrenci-Öğrenci etkileşimi nasıl olmalıdır?
Öğretmen etkileşimi onlarla bir bütün olarak ve bireysel olarak başlatır. Ilk zamanlar sessizce veya öğrendikleri birkaç ifadeyle karşılık veren öğrenciler daha sonra hedef dili kontrol etmeye başlarlar.
5. Dil ve kültür nasıl görülür?
Dil iletişimdeki gelişmenin birinci safhasıdır. Ikinci safha ise dilsel mesajı etkileyen faktörlerdir. Örneğin; Birinin kıyafeti veya davranışları diğerinin dilsel mesajının nasıl olacağını etkileyebilir. Hedef dili kullanan insanların günlük yaşamı ile ilişkili hedef dil öğrenilir. Güzel Sanatların kullanımı da etkilidir.
6.Dilin hangi alanları ve özellikleri vurgulanır?
Kelime bilgisinin üzerinde durulur. Metodun başarısı hakkındaki talepler verilen kelime bilgisinin çokluğuna odaklıdır. Dilbilgisi de apaçık fakat az düzeyde verilir. Öğrencinin bilinci dilin yapısına değil de kullanımına odaklanırsa başarı artar. Daha sonra beynin yarı-bilinç hali dilbilgisi kurallarını kendiliğinden içine alacaktır. Konuşma da vurgulanır. Ayrıca öğrenciler hedef dilde okur ve yazarlar.
7.Öğrencilerin doğal dilinin rolü nedir?
Diyalogların anlamlarını açıklamada ve gerekli görülen yerlerde ana dil kullanılır. Kurs ilerledikçe öğretmen ana dil kullanımını azaltır.
8.Değerlendirme nasıl yapılmalıdır?
Değerlendirme test ile değil de öğrencinin sınıf içindeki performansı gözlenerek yapılır. Test öğrenmeyi hızlandırıcı rahat sınıf atmosferini bozar.
9. Öğretmenin öğrenci hatalarına tutumu nasıl olmalıdır?
Hatalar tatlı, yumuşak bir sesle düzeltilir.

TEKNIKLER :
Positive Suggestion :Fikir verici faktörler yaratmak öğretmenin sorumluluğundadır. Böylece öğrenmenin önündeki engeller azalacaktır. Bu direk yolla olabilir, örneğin öğretmen öğrencilere başarılı olacaklarına dair destek verebilir. Ama öğrencinin alt-bilincine hitap eden faktör daha etkilidir.
First Concert (active concert) :Öğretmen diyalogun hikayesini ve dilbilgisini tanıttıktan sonra okur. Öğretmen müzik eşliğinde diyalogu okur. Klasik – Romantik periyot tavsiye edilir. Öğretmenin ses tonu müziğe göre artar veya azalır.
Second Concert (passive concert) : Öğretmen normal hızda melodi eşliğinde okur. Ama müzik tonu ile değil. Öğrenciler neşeli bir ortamda yüksek sesle diyalogu canlandırır. Neşeli, üzgün, sinirli duyguları kullanılır.

No comments:

Post a Comment