Friday, January 15, 2016

THE AUDIO-LINGUAL METHOD

Audio-Lingual Method da Direct Method gibi konuşmanın temel alındığı yaklaşımdır. Oral_based approachtur. Yinede kelime bilgisini vurgulayan gerçek durum örnekleri ile çalışmak yerine Audio-Lingual Metot ta öğrencilere gramatik cümle yapıları öğretilir. Dilbilimi ve psikoloji üzerinde teorik bir temeli vardır. Michigan method, Army Method,New Key de denir. Öncelikle öğrencileri uyarıcılara doğru cevap verebilecekleri şekilde uygun duruma getirmek ve yardım etmek gerekir. Böylelikle öğrenciler kendi ana dillerinin alışkanlıklarını yenebilirler ve hedef dil için yeni alışkanlıklar düzenleyebilirler.

Bu metodu gözlemlemek için Mali’deki birinci sınıftaki 13-15 yaşlarında 35 öğrenciyi gözlemleyelim. Sınıf günde bir saat ve haftada 5 gün toplanmaktadır.

GÖZLEM (DAVRANIŞ) VE PRENSİPLER (DÜŞÜNCE) :

1.Öğretmen yeni bir diyalogu tanıtır. Dil formları kendiliğinden oluşmaz, doğal bir içerik ile öğrencilere verilir.

2.Öğretmen sadece hedef dilde konuşur. Resimler ve el hareketleri anlatıma yardımcı olur. Hedef dil ve ana dil farklı dil sistemlerine sahiptirler. Bu ikisi birbirinden uzak tutulursa öğrenci hedef dili öğrenirken ana dilinin özelliklerinden mümkün olduğunca az etkilenir.( The native language and the target language have separate linguistic systems. They should be kept apart so that the students’ native language interferes as little as possible with the students’ attempts to acquire the target language.)
3.Öğretmen diyalogu iki defa örnekleyerek tanıtır. Doğru cevapları vererek modellik yapar, yanlış telaffuzları anında düzeltir. Öğretmenin amaçlarından biride hedef dilin modeli olmaktır. Öğrenciler öğretmeni örnek alacaklardır.

 4.Öğrenciler diyalogun her cümlesini birkaç defa tekrarlarlar. Dil öğrenme bir çeşit alışkanlık gibidir. Tekrarlandıkça alışkanlık artar ve öğrenme güçlenir. Habit formation geliştirilmelidir. Ne kadar çok tekrar yapılırsa,o kadar çok öğrenme gerçekleşir.

5.Öğrenciler diyalogun bir bölümünde telaffuzda zorlanırlar. Öğretmen bu bölümü birkaç parçaya ayırarak öğrencilere öğretir. Hata olduğu zaman o anda düzeltilmelidir. Yoksa yanlış öğrenme oluşur ve kalıcı olur. Buradaki amacımız öğrencide good habits oluşturmak,öğrenci hata yaptığında eğer düzeltmezsek çocuğumuzda bad habits oluşabilir.

6.Bütün öğrencilerin sırayla birbirlerini selamlayacağı bir zincir çalışması düzenlenir. Buradaki amaç dili iletişim için nasıl kullanılacağı üzerine alıştırma yapmaktır.

7.Öğretmen “single-slot ve multiple-slot” tekniklerini kullanır. Konuşmanın belirli bölümleri cümledeki belirli yerleri işgal eder. Yeni cümleler yaratabilmek için öğrenci konuşmanın hangi bölümü cümledeki hangi yerle alakalı bilmelidir.

Single Slot Substitution: I saw Mary (John) I saw John.

Double Slot Substitutionn: ı watched TV(he movies)He watched movies.

Multiple Slot Substitution : I saw him at the park yesterday(he her last month)He saw her in the park last month.

Transformation: iIknow you(past) I knew you.,

8.Öğrencilerin doğru cevaplarında öğretmen “çok iyi” der. Pozitif destek (positive reinforcement) vermek öğretmenlerin doğru alışkanlıklar geliştirmelerine yardımcı olur.

9.Öğretmen resimlerle ve konuşarak öğrencilerden istediği cümle üzerine küçük ipuçları (cue) verir. Öğrenciler sözlü (verbal) veya görsel (nonverbal) uyarıcılara cevap verebilecek şekilde öğrenmelidir.

Verbal:spoken cue,Nonverbal:picture cue.

10.Öğretmen çeviri (olumlu &olumsuz, aktif & pasif) ve soru-cevap öğretim tekniklerini kullanır.( The teacher conducts transformation and question-and-answer drills.) Her dil sınırlı örneklere sahiptir. Bu tür yapısal pratikler öğrencilerin bu yapıları kullanma alışkanlıkları edinmelerine yardımcı olur.

11.Çocuklar eğersorularla baş edebiliyorlarsa öğretmen soruları hızlı hızlı sorar. Burada amaç çocukların düşünmeye fazla zaman ayırmadan hedef dilde cevap verebilmeleridir.

12.Öğretmen onlara ipucu verir, cesaretlendirmek için gülümser, resimleri kullanır, bireysel çalışır. Öğretmen bir orkestra lideri gibi olmalıdır. Hedef dilde öğrenci davranışlarını yönlendirmeli, idare etmeli (conduct)ve kontrol edebilmelidir.

13.Yeni kelimeler diyalog içinde öğretilir. Kelime kapasitesi sınırlıdır. İlk önce yapısal örneklemeler (structural patterns) kullanılmalıdır. Kelime bilgisi daha sonra gelir. Önemli olan kelimeden çok öğrencilerin o dildeki doğru yapıları kavramalarıdır. Öğrenciler kelimeleri sonradan da öğrenebilir düşüncesi hakimdir.

14.Dilbilgisi kuralları ve örnekleri öğretilmez. Dilbilgisi örneklerle ve çeşitli tekrarlamalarla öğretilir. İkinci dilin öğrenimi ana dil gibi doğaçlama olmalıdır. Ana dili öğrenirken kuralları ezberlemeyiz. Hedef dili kullanmak için gerekli kurallar örneklerden çıkarılabilir (induced from). Öğrenciler gramer kurallarını ezberlenmesi gereken öğeler olarak görmektense aynı ana dilde kullanıldığı gibi örneklerden ve tekrar tekrar diyaloglarda görerek öğreniyor.

15.Öğretmen telaffuzlar için iki dili karşılaştırır. Öğrencilerin nerelerde problem yaşayabileceğini bulur. Bir hedef dil öğrenirken ana dilin alışkanlıklarından kurtulmak önemlidir. İki dil karşılaştırılarak öğrencilerin nerelerde zorluk yaşayacakları anlaşılır.

16.Öğretmen diyalogu hafta sonunu tahtaya yazar. Öğrenciler bazı sınırlı işlemleri defterlerinde yaparlar. Konuşma yazmadan daha önce gelir. Bir çocuğun ana dili öğrenirken takip ettiği sıra dinleme, konuşma, okuma ve yazmadır. Hedef dil de böyle öğrenilmelidir.

17.Alfabe oyunu oynanır ve Amerikan marketleri ile futbolu tartışılır. Dil kültürden ayrılamaz. Kültür sadece edebiyat ve güzel sanatlar değil aynı zamanda hedef dilini ana dili olarak kullanan insanların günlük yaşantılarını da içerir. Öğretmenin bir sorumluluğu da hedef dili kullananların kültürünü de öğretmektir.

METOT HAKKINDA SORULAR :

 1.“Audio-Lingual” metodu kullanan öğretmenin amacı nedir?

 Hedef dili iletişim kurabilmek amacıyla kullanmayı öğrenmelerini sağlamak.  Öğrenciler düşünmek için zaman harcamadan otomatik olarak hedef dili kullanabilecek düzeye erişmeliler.  Öğrenciler hedef dilde yeni alışkanlıklar geliştirip ana dillerinin eski alışkanlıklarından da kurtulmalıdırlar.

2.Öğretmenin rolü nedir? Öğrencilerin rolü nedir?

Öğretmen bir orkestra lideri gibidir, öğrencilerin dili kullanmasını yönetir ve kontrol eder. Öğrencilerinin taklit (imitation) edeceği iyi bir örnek olmalıdır. Öğrenciler, öğretmenin yönlendirmesini izlerler ve mümkün oldukça çabuk ve doğru cevap verirler.

3.Öğretme-öğrenme sürecinin kendine has özellikleri nelerdir?

Yeni kelimeler ve yapısal örnekler diyaloglarla verilir. Diyaloglar tekrarlama ve taklit etme yoluyla öğrenilir. Öğretme teknikleri diyaloglardaki örneklere bağlı olarak verilir. Öğrencilerin başarılı cevapları övülür. Dilbilgisi verilen örnekler yoluyla aktarılır. Dilbilgisi kuralları apaçık bir şekilde sunulmaz. Kültürel bilgi diyaloglar ile sunulabilir. Öğrencilerin okuma ve yazma çalışmaları daha önceleri yaptıkları konuşma ve dinleme çalışmaları baz alınarak hazırlanmalıdır.

4.Öğretmen-Öğrenci ve Öğrenci-Öğrenci etkileşimi nasıl olmalıdır?

“Chain drill” metodunda veya diyaloglarda görev aldıklarında öğrenci-öğrenci etkileşimi söz konusudur. Ama bu etkileşim öğretmen tarafından başlatılır ve yönetilir.Ayrıca öğretmen- öğrenci etkileşimleri de büyük çoğunlukla öğretmen tarafından başlatılır (initiate).

5.Dil ve kültür nasıl görülür?

“Audio-Lingual” metotta dilin görünüşü dilbilimcilerin tanımlarından etkilendi. Her dil kendi özel sistemine sahiptir. Bu sistemin bazı bölümleri vardır : fonolojik, morfolojik, sözdizimi.. gibi. Her bölümün kendine özel ayırt edici (distinctive) nitelikleri vardır. “Audio-Lingual” metotta günlük konuşma vurgulanır. Konuşmanın karmaşıklığı yeni başlayanlar için derecelendirilir. Böylelikle yeni başlayanlar sadece basit yapıları öğrenirler. Hedef dili ana dil olarak kullanan insanların kültürü günlük davranışları ve yaşan stilleri olarak öğretilir.

6.Dilin hangi alanları ve özellikleri vurgulanır?

Kelime bilgisi çocuklar telaffuz sistemlerinde ve dilbilgisi örneklerinde belli bir seviyeyi aşıncaya kadar en alt düzeyde tutulur. Dil bilgisi örnekleri bir cümle gibi benzer değildir. Örneğin bu üç cümlenin dil bilgisi yapısı aynıdır : “Meg called”, “The blue Jays won”, “The team practiced”… Doğal dil bu sırayla öğrenilir : dinleme, konuşma, okuma ve yazma. Konuşma ve dinleme çalışmaları en çok dikkat gösterilmesi gerekenlerdir. Öğrencilerin yazacakları önce konuşma yoluyla tanıtılır. İlk başlardan telaffuz öğretilir.

7.Öğrencilerin ana dilinin rolü nedir?

Öğrencilerin ana dilindeki alışkanlıkların hedef dildeki ilerlemeyi zorlaştıracağı düşünülür. Bu nedenle sınıfta hedef dil kullanılır. Ana dil ile hedef dil arasındaki karşılaştırmayı (conttastive analysis) yapan öğretmen en fazla karışıklığın geleceği noktayı tahmin edebilir.

 8. Değerlendirme nasıl yapılmalıdır?

 Testteki her soru dilin bir noktasını işaret etmelidir. Öğrencilere bir çiftteki kelimeleri ayırt etmeleri veya bir cümlede uygun fiili sağlamaları sorulabilir.

9.Öğretmenin öğrenci hatalarına tutumu nasıl olmalıdır?

 Öğretmenler, öğrencilerin nerede hata yapabileceklerini veya öğretilenleri söylemelerindeki sınırlamaları önceden düşünmeli ve öğrenci hatalarına fırsat vermemelidir.

TEKNİKLER :

Dialog Memorization (diyalog ezberleme) : İki karakter arasındaki diyaloglar veya kısa karşılıklı konuşmalar ile genelde ders başlatılır. Öğrenciler taklitçilik yoluyla diyalogu ezberlerler. Öğretmen diyalogdaki bir kişinin rolünü, öğrenci ise diğer bir kişinin rolünü alır. İlk karakterin diyalogları öğrenildikten sonra diğerininkiler ezberlenir. Aynı şekilde sınıfın yarısı bir rolü, diğer yarısı başka bir rolü alabilir. Diyalog ezberlendikten sonra öğrenciler bireysel olarak diyalogu yapabilir. “Audio-Lingual” metotta cümle ve dilbilgisi özellikleri diyaloglar içinde öğretilir. Daha sonra bu özellikler diyaloga bağlı kalınarak tekniklerle kuvvetlendirilir.

Backward build-up / Expansion drill (parçalara ayırma) : Bu teknik daha çok öğrenciler uzun bir cümlenin telaffuzunda problem yaşadıklarında kullanılır. Öğretmen cümleyi parçalara ayırır ve sondan başlayarak parça parça öğrencilere tekrarlatır. Tekrarlamaya sondan başlanınca öğrencilerin dikkati daha çok yeni bilginin bulunduğu cümlenin son kısmına çekilir. Öğrenciler bütün bir cümleyi hatasızca tekrarlayıncaya kadar çalışma devam eder.

Repetition drill (tekrar) : Öğrencilerden öğretmenin örneğini mümkün olduğunca hızlı ve doğru tekrarlanması istenir. Bu teknik öğrencilere yeni diyaloglar öğretmek için kullanılır.

Chain drill (zincir) : Zincirleme tekniği adını sınıfta oluşturduğu zincirleme bir iletişimden alır. Öğretmen bir öğrenciyi selamlayarak başlar ve ona bir soru sorar. Soruyu cevaplayan öğrenci yanındaki arkadaşına dönüp onu selamlar ve bir soru sorar. Bu şekilde devam eder. Zincirleme tekniği sınırlı olmasına rağmen kontrolü kolaydır. Bu teknik aynı zamanda öğretmene bütün öğrencilerin telaffuzunu kontrol etme fırsatı verir.

Single-slot substitution drill (tek sözcük yerleştirme) : Öğretmen diyalogdan bir cümle okur ve farklı bir kelime (cue) verir. Bu kelimeye anahtar (cue) denir. Öğrenciler verilen kelimeyi okunan cümledeki uygun yere yerleştirirler. Bu teknikteki amaç öğrencilerin cümledeki uygun yeri bulma ve doldurmayı öğrenmeleridir.

Multiple-slot substitution drill (Farklı yere aynı sözcüğü yerleştirme) : Bu teknikte öğretmen yine anahtar kelimeler verir, bu kelimeler diyalogdaki farklı yerlere gelecektir. Öğrenciler kelimeyi tanımalı veya cümlede nereye konulması gerektiğini bulmalılar. Gerekirse özne-yüklem uyumu gibi değişiklik yapacaklar. Daha sonra cümleyi verilen kelimeyi uygun yere koyarak okuyacaklardır.

Transformation drill (çeviri) : Öğretme olumlu bir cümle verir ve bunun olumsuz cümleye çevrilmesini ister. Aynı şekilde soruya, aktif bir cümleyi pasife veya dolaylı cümleye çevrilmesi istenebilir.

 Question and answer drill (soru-cevap) : Bu teknik öğrencilerin soru cevaplama pratiği yapmasını sağlar. Öğrenciler, öğretmenin sorularını çok çabuk anlamalı ve cevaplamalılar. Aynı şekilde öğretmen anahtar kelimeler vererek öğrencilerden sorular oluşturmalarını isteyebilir.

Use of minimal pairs (seslerle çalışma) : Ortak sesleri olan iki farklı kelime (e.g. ship, sheep) ile çalışılır. Önce öğrenciler farkı anlar ve daha sonra doğru telaffuzları yapmaya çalışırlar. Öğretmen sesleri, öğrencilerin ana dili ve hedef dili arasında bir karşılaştırma yaptıktan sonra belirler.

Complete the diyalog (diyalog tamamlama) : Diyalogtan öğrencilerin öğrendiği bazı kelimeler silinir ve tamamlamaları istenir.

Grammar game (dilbilgisi oyunu) : Süpermarket alfabesi oyununda bir öğrenci A harfiyle bir yiyecek söyler bir sonraki hem A harfiyle hem de B harfiyle yiyecek söyler, oyun bu şekilde devam eder. Bu oyunda tekrarlama fazladır. Öğrenciler sınırlı olsa da kendilerini ifade ederler.

SONUÇLAR :

1. Hedef dili kazanma alışkanlıklar oluşturularak mümkündür.
2. Ana dilin alışkanlıkları hedef dile karışabilir.
3. Hatalar mümkün olduğunca ortadan kaldırılmalıdır.
4. Odaklanma hedef dilin yapısal modelleri (structural pattern) üzerinde olmalıdır.
5. Yeni materyal tanıtılırken diyaloglar kullanılır.
6. Öğretmeni model alarak taklit yoluyla öğrenilir.
7. Minimal-Pair tekniğiyle telaffuz üzerinde çalışılır.

REFERENCES

http://egitim.erciyes.edu.tr/~arak/3.TurkceOgreniyorum.com/27-31Ocak2014TR_EgiticilerSemineri/Yaklasimlar.pdf

No comments:

Post a Comment